24 Temmuz 2012 Salı

Arirang


Film Künyesi


2008 yılında çektiği Bi-mong (Rüya) filminde yaşanan bir kazada oyuncularından birinin hayati tehlike yaşaması yönetmeni şoka uğratmış. Bu olayın etkisinden kurtulamayan Kim Ki-duk depresyona girerek inzivayi bir yaşam sürerken yönetmen içgüdüleriyle bu belgesel filmi oluşturmuş. Filmde yönetmenin kırsalda, medeniyetten uzak bir yaşam sürerken kendisiyle hesaplaşmasını ve itiraflarını görüyoruz. Banyosu bile olmayan, tuvaletini dışarı yaptığı, ısınmak için içeriye termal bir çadır kurduğu bu evde, Kim Ki-duk, kendi kendine, eşyalarla ve kurutulmuş bir balığın kafasıyla ve gölgesiyle konuşuyor. 3 yıldır film yapamayan yönetmen kendisine acıyor ve bu itirafını bizimle paylaşıyor. Kore savaşını anlatan bir film yapmak için William dafoe' ye teklif götüren yönetmen reddedildiğini, büyük film şirketlerine olan öfkesini, kendi asistanları tarafından bile terk edildiğini anlatıyor. Bir Kore halk türküsü olan Arirang' ı söylediğinde göz yaşlarına hakim olamıyor.


Küçük evinde ödülleriyle dolu raflar ve çektiği filmlerin afişleriyle birlikte Kim Ki-duk acınacak halde gibi gözükebilir. Ama o dürüstlükten ve onurdan bahsederken, sinema endüstrisinin acımasızlığına işaret ediyor. Çektiği 15 film de anlatmak istediklerini yeterince söylediğini ve bundan sonra film yapmak istemediğini söylüyor ama hayatta kalmak için işini yapması gerektiğinin de farkında olarak yeni projeler için kendisini hazırlıyor.


Film boyunca kamerayla konuşan Kim Ki-duk' un monologları sizi sıkarken, sonlara doğru birden kurgu değişiveriyor ve kendi atölyesinde yapım aşamalarını detaylı bir şekilde gördüğümüz bir silah yapan yönetmen, arabasına atlayarak, canını sıkanları öldürmeye gidiyor. Sonunda da tetiğine bir misina başlayarak kendini öldürüyor. Tabi bunlar belgeselin, kurgu olan hayal bölümü. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder