sine-kitap


cahiers du cinéma  






Fransız Yeni Dalga sinemasının teorik alt yapısını hazırlayan sinema dergisi. Derginin editörü sinema tarihinin en büyük eleştirmenlerinden biri sayılan Andre Bazi dir. Dergide yazıları çıkan bir çok eleştirmen zamanla yönetmenliğe geçmiştir (François Truffaut,Eric RohmerCloude ChabrolJean Luc Godard) bu yönüyle sinema tarihinde bir rönesans yaşanmıştır denilebilir. Teoriyle pratik bir araya gelmiştir ve düşünen insanlar aynı zaman da eyleyen insanlar olarak dünya sinema tarihine yön vermişlerdir. Dergi askerlik yıllarını film izleyerek geçiren Bazin in işığında Sovyet sineması Eisenstein ve Vertov (ki Godard kendisinii sonradan Vertov cu ilan edecektir) sinemasına eğilecektir. Jean Vigo ya itibarı yeniden verilecek Fransız Şiirsel Gerçekçiliğinden ilham alınacaktır. Jean Renoir şiirsel gerçekçiliği babası sinemacılara esin olacak Hitchcoock a iltifatlar yağdırılacak sessiz sinema Chaplin, Keaton tanrısallaştırılacaktır. 1959-1963 yılları için de değerlendirilen Yeni Dalga tüm dünya da etkilerini sürdürecektir. Ama günümüze kalan en büyük mirası tabiki film izleme ve sinema kültürüdür. 


Akımın etkisini biz 70 li yıllarda Yeni Sinema dergisi ve istanbulda başlayan sinema klüpleriyle gördük Beraberin de sonradan İKSV'YE evrilecek olan Sinema Tek in kurulmasıyla yeni dalga Türkiye de etkilerini göstermeye başlamıştır. ama Türkiye de Fransa da görüldüğü gibi bir teori pratik birlikteliği olmayacaktır. Helit Refiğ in başını çektiği Ulusal Sinema yı savunan yönetmenler bir tavır olarak sinema teklere karşı duracaklardır. Metin Erksanın da aralarında olduğu bu sinemacılar Fransız sinemasını anlamsızlıkla suçlayacaklar hatta Refiğ in Ulusal Sinema adlı kitabında bahsettiği gibi anlamsız olduğu gerekçesiyle Hiroşima Mon Amour filminin bir gösterimini terk edeceklerdir.
_________________________________________________________________________________









Anadolu Üniversitesi'nde akademisyen olan Hakan Savaş'ın okunması çok gerekli baş ucu kitabı. 

Daha çok felsefi bir metin olan kitap sinema severin kendini tanımlarken ne kadar zorlandığının 

farkına varmış olacak ki felsefe daha karışık bi de buna bakın diyor sanki ... 

http://www.netkitap.com/kitap-sinema-ve-varolusculuk-hakan-savas-altikirkbes-yayinlari.htm
_________________________________________________________________________________

hitchcock sineması  


--! alıntı !-- 

robin wood' un ilk kitabı olan hitchcock'un filmleri şu soruyla başlar: hitchcock'u neden ciddiye almalıyız? o yalnızca heyecan gerilim filmleri çeken ve bunlarda her zaman boy gösteren şişman, sevimli bir yaşlı adam ya da televizyonda kısa korku öyküleri sunan bir burjuva eğlendiricisi değildir. söz konusu figür ingiltere' deki ilk filmlerinden hollywood için çektiği baş yapıtlara uzanan ve elliden fazla filmle süslenen sanat yaşamında dünya sinemasında sürekli yeniliklere imza atmış bir auteur dür. sessiz sinemadan sesli sinemaya, siyah-beyaz filmden renkli filme geçişin tüm aşamalarında belirleyici ve çığır açıcı bir uygulayıcı olmuş, alman dışavurumculuğu ndan edindiği bakış açısını, sovyet sineması ndan öğrendiği teknikleri ve kuşkusuz bireysel yaratıcılığını kullanarak kendi kurgu tekniklerini ve sinema aygıtlarını geliştirmiştir. filmleri basit polisiye ve gerilim öyküleri olmanın ötesinde, insanın durumuna, onun yaşamdaki konumuna ve var olan sistemin örüntülerine üstü kapalı ancak bütünlüklü bir bakış sunar. wood kitapta hitchcock' un yapıtlarının derli toplu bir çözümlemesini yapar, bunların temelinde yaşamın ve toplumsal ilişkilerin değişmezliği ilksavı vardır ve f.r. leavis ' in eleştirel yöntemini ve auteur kuramında hareket eder. 

--! alıntı !-- 

(arka kapak yazısı) 



ana akım sinema , izleyicinin karakterlerle özdeşleşerek, filme dahil olması ve sürüklenmesi olarak kurgulanmaktadır. seyirci kendisini kaptırır ve filmin sonunda çok bir şey hatırlamaz. hollywood, sessiz sinema dan bu yana tarihinde böyle bir konumdayken alternatif akımlar tarafından eleştirilmektedir. * 

bilinçli sinema seyircisi ise brechtyen yabıncılaşma öğerini kullanan yeni dalga sinemasında olduğu üzere, kendisi ile film arasında mesafe bırakmayı bilen kişilerdir. filmlerdeki kodları, yan anlamları ve göstergeleri takip edebilenlerdir. 

robin wood' a göre özdeşleme öğeleri 

1. erkek bakışıyla özdeşleşme : egemen sinema cinsiyetçi ve erkek egemendir. 
2. tehdit edilenle ya da kurban haline gelenle özdeşleşme: bu karakterlerle ister kadın olsun ister erkek olsun kültürümüz gereği özdeşleşiriz. 
3. sempati derecelerine göre: karakterleri duygusal olarak anlama noktasındayken özdeşleşme gerçekleşebilir. 
4. bir bilincin paylaşılmasıyla: senaryo yapılanmasında izleyicinin karakter kadar bilgilendirilmesi yöntemiyle oluşur. 
5. sinemasal aygıtların kullanılmasıyla: yakın çekim, lirik müzik, alt açı kullanımıyla 
6. yıldız ile özdeşleşme: baş oyuncuyla özdeşleşme 

kaynak : hitchcock sineması 
yazan : robin wood 
çvr: ertan yılmaz 

http://www.idefix.com/kitap/hitchcock-sinemasi-robin-wood/tanim.asp?sid=X81ZOE1U2S6SVP78OEF1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder